Yapay dillerin genel meselesi yayılma meselesi ve ha deyince yüzbinlerce, milyonlarca yayılana sahip olamıyor. Günümüzde genellikle kitap ve filmlerde kullanılan yapay dillerin daha hızlı yayıldığını görebiliyoruz hani örnek vermiştik ya zamenhof’tan çok tolkien tanınır diye ki sebebi budur. Elfçeden haberi olan kişi sayısı esperanto’dan haberdar kişi sayısından fazladır.
Esperanto demişken Dünya üzerinde en yaygın yapay dil esperantodur her yıl uluslararası, bölgesel kongreleri düzenlenir, kendi kültürü oluşmaktadır, alt grupları vardır ama neden Türkiye’de güçlenmemiştir ve yıllardır yerinde saymaktadır? bunu irdeleyelim. madde madde bakalım;
1-) toplumsal refah eksikliği
insanların hayata başlamasıyla ihtiyaçlar hiyerarşisi başlar. Beslenme, giyinme ve barınma bu temel ihtiyaçlardır. Aç adam önce karnını doyurur ve temel ihtiyaçlarını giderir. ülkemizde insanların kültürel yönden gelişmesi için önce karnını doyurması ay sonunu getirmesi gibi kriterler gerekir. bu kriteri karşılayan sonrasında kültürel aktivitelere katılım sağlar. yapay dille tanışanlar kültürel aktivitelerini kendi seçen insanlardan oluşuyor genellikle. fakir adamın kültürel aktivitesi tv karşısına geçip kendisine sunulan ne varsa onu tüketmekten ibarettir.
2-) Bilgiye ulaşanların bilgiyi kullanma biçimi
akıllı telefonu olmayan hiç kimse yok peki kaçta kaçı bilgiyi doğru kullanabiliyor, sosyal medyadaki bilgiler arasından ayıklama yapabiliyor? dünya görüşü ne olursa olsun çoğunluk sosyal medyada her gördüğünü sahih zannedebiliyor ve kısır gündemde boğuluyor yok şu şarkıcı bi tarafını göstermiş, yok şu maçta şu olmuş, yok şu siyasi parti bunu demiş gibi kısır kulvarda dönen bilgiyi kullanma becerisi var. İnterneti kullanan çok lakin içerik üretebilen yok. Farklı şeyler öğrenmek istemeyenlerin çokluğu bir dezavantaj.
3-) yabancı dile bakış açısı
yabancı dil=geçilmesi gereken ders bakış açısı var toplumda ve ingilizce bile öğrenemez bu kafalar. çünkü yabancı dil onlar için sadece derstir okulda öğretmenleri haftada 2 saat derste ne gösteriyorsa o sonra hafta boyu ingilizceyle ilişiği yok elemanın sadece sınavdan 1 gün önce derse çalışır ve geçer o kadar. bu kafayla dil öğrenilmez bu yöntemle mümkün değil öğrenilmez.
4-) ne işime yarayacak düşüncesi
yapay dillerin hepsinin muzdarip olduğu mefhumdur. cevaplarını defaatle verdik bunun. kaldı ki esperanto aktif konuşan grupları olan bir yapay dildir. her ulustan kişiyle tanışabilirsiniz hatta belli mi olur ithalat ihracat yapmanıza vesile bile olur. çünkü kolaydır ve başka dil öğrenme yönündeki bir sıçrama tahtasıdır.
Türkiye’de neden gelişmedi? hareketin Türkiye’deki eksiklikleri neler?
Türkiye’de esperanto yok değildi hep oldu lakin az miktarda kaldı hep. Hani diyoruz ya refah toplumu diye meselemiz o. Eskiden ülkemizde halk hem fakirdi hem kırsalda yaşıyordu hem bilgiye ulaşamıyordu, birçok köyde okuma yazma bilmeyenler, ilkokulu bile bitirememişler gırla gidiyordu eğitim zorunlu olmasına rağmen. Hatta bırak eğitimi televizyon yok, elektrik yoktu, telefon etmek için bile 2 saat santral beklerdiniz 1980’lerden önce. Böyle bir ortamda ne bilecek millet esperanto dili nedir? ne değildir? diye. Bu sebeple eski yıllarda dernek girişimi bile olmuş olsa da tanıtılma imkanı olmamıştır çünkü belli bir kültürel zenginliği olan zümreye ancak ulaşabilmiştir.
Peki ya günümüzde neden yerinde sayıyor?
Türkiye’de esperanto hareketi var var olmasına lakin bunlar neredeyse bireysel çaba gibi ve toplumun her kesimine ulaşamıyor, Dışarıdan bakınca şöyle bir manzara var; “yakın çevrelerde birbirini tanıyan bazı kişiler toplanıp kendi aralarında çalıp kendi aralarında oynuyorlar”
böyle mi peki? elbette ki hayır! lakin bu görüntü istemeden veriliyor. Misal toplansalar farklı farklı yerlerde daha çok dikkat çekerler, kendilerini daha fazla tanıtma fırsatı bulurlar. 3 kişi 5 kişi toplanıp konuşsalar çeşitli yerlerde bu dili ve merak edenlere anlatsalar daha çok kişiye ulaşırlar. neticede yaşayan bir yapay dilsin Birleşmiş milletler tanıyor seni. Daha çok kişiye ulaş daha çok kişiye hitap et
Dernek eksikliği
Eski yıllarda Türkiye’de esperanto derneği var olmasına rağmen şu an yok. Kuruluyor mu? kurulmuyor. Kurma yönünde ciddi çaba da maalesef yok. Çünkü dil neredeyse üst satırlarda söylediğimiz görüntüyü veriyor; belli bir arkadaş grubunun kendi aralarında paslaşması. Böyle değil elbette lakin böyle görüyor bilmeyen.
Yayın eksikliği
birkaç sene önceye kadar yayın hayatında bulunmuş online esperanto dergisi Turka stelo vardı peki yeter mi? asla. Bu şekilde esperanto yeni kitlelere yayılmaz. pdf olarak üyelere e-mail ile dergi göndermek dilin yayılmasına katkı sağlamaz sağlasa da minimal olur. Aç bir youtube kanalı, ders videoları çek, dili tanıt dille ilgili kongreleri göster, Türkiye’de esperanto tanınsın bu sayede. Esperanto’yu Türkiye’de ders olarak tanıtmaya katkıda bulunmuş kanal nomuli youtube kanalı. Şaka gibi demi Türkiye esperanto hareketi kendine youtube kanalı kurmalı yayınlar yapmalıdır. Nomuli youtube kanalını ele alalım her materyal var ve kullanıma açık, hakeza diğer platformlarda da sürekli bir şeyler paylaşılıyor nomuli hakkında. Lakin esperanto dili Türkiye’de sosyal medyada tanıtım konusunda nomuli kadar etkin değil! şaka gibi! üstelik bir’den fazla esperanto konuşabilen Türk var! Nomuli’yi konuşabilen 8-10 kişi olsaydı sosyal medyada bol bol nomuli görürdünüz. sayfa kurmakla, grup kurmakla olmaz bu işler yayınlar hazırlayacaksın paylaşacaksın ki yayılasın.
Esperanto’nun yapımcısı yoluyla esperanto’yu kötü gören kafa
Maalesef böyle bir kafa da var bizzat karşılaştığım. Hatta kafasız diyeyim bunlara ben neden mi? Sahibinin dini görüşü ve kavmi aidiyeti sebebiyle esperantoya karşıymış! yahu tolkien toros dağlarından bir yörük türkmen ve 5 vakit namazını kılan dini bütün bir adam mı ahmak herif? esperanto’nun da mucidi gayrımüslim Elfçe’yi oluşturan tolkien’de gayrımüslim bu ne fosilleşmiş bir zihniyettir yahu? hem ingilizce öğrenince de gayrımüslim birisinin dilini öğrenmiş oluyorsun ne yapacağız şimdi? yapımcısının dini inancı ve kavmi aidiyetini sebep gösteren kafayla da başa çıkmak lazım. yabancı bir dille konuşuyorsanız size benzemeyen insanlarla muhatap olmanız kaçınılmazdır siz ne zannetmiştiniz? Esperanto dilinin hedefinin anlaşmak ve dünya barışı olduğu vurgulanmalı ve başka amaç gütmediği anlatılmalıdır.
son söz
sözün özü budur ve toparlarsak şudur; esperantistler sosyal medyada profesyonel veya amatör içerik üretsinler, birbirleriyle farklı ortamlarda buluşsunlar, aralarına farklı farklı insan profillerini alıp konuşsunlar, dillerinin avantajlarından bahsetsinler, dernek kursunlar, reklamlarını yapsınlar ve yaşayan bir dil olsunlar. Günümüzde sosyal medyada “varım” diyenlerin avantajının olduğu bir dünyada yaşıyoruz. facebook’ta paylaşımlar yap şiir yaz, hikaye yaz amatör yada profesyonel, sonra youtube kanalı mı kurarsın, tiktok hesabı mı açarsın aç ve içerik üret. günümüz dünyası senden sadece üretmeni istiyor ürettikçe yayılırsın üretmezsen yerinde sayarsın. Türkiye’de potansiyeli olan bir dil günümüz bilgi çağının şartlarını iliği kemiğiyle sömürmediği için yerinde sayıyor ve dernekleşemiyor olay budur.