İçeriğe geç

La lingvo, kiu ĉirkaŭprenas la tutan mondon* Esperanto

*Tüm Dünyayı kapsayan dil

Esperanto Yapay Dili (Lingvo Internacia), Polonya asıllı göz doktoru “Ludwik Lejzer Zamenhof” tarafından 1887 yılında oluşturulup geliştirilmiştir. Zamenhof, 1905 yılında yayımlanan “Fundamento de Esperanto (Esperanto Dilinin Temelleri)” adlı kitabında dilin temel yapısını ve kurallarını açıklamıştır.

UNESCO verilerine baktığımızda günümüzde 6000 canlı dil olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu dillerin yarısından çoğunun 21. yüzyıl ve sonlarında öleceğini uzmanlar dile getiriyor. Elbette bir dilin ölümü, o kültürün de yok oluşu demek. Zaten Avrupa kökenli birçok dil, bazı kesimlerin yaklaşım ve uygulamaları ile diğer dünyadaki birçok dili yok etti. Baskı ve etkisi altına aldı. Az seviyede doğal dillerin türediği görülse de yapay dil oluşturma, son zamanlarda çoğaldı. 1000’den fazla yapay dil günümüzde en az 1’er kişi tarafından bilinmekte. Birçoğunun temel amacı da tüm dünyayı tek çatı altında birleştirmek, ortak bir dil olma. Tabiki büyük bir çoğunluğu bu amaç ekseninde pek başarılı olamadı. Biri hariç! O da Esperanto Dili. 

Esperanto Dili 

İlk oluşturan ve geliştirip, ilk temel kaynaklarını edebiyata kazandıran Dr. Zamenhof, kendisini Dr. Esperanto olarak da tanıtıyor. Farklı dilleri konuşanların iletişim, öğrenme ve anlaşma konusunda yaşadıkları zorlukları dile getirip, ortak bir dilin olması gerektiğini savunuyor. 

Esperanto yapay dili, günümüze kadarki dönemde en fazla kitleye ulaşan yapay dillerin başında geliyor. Fakat yine de uluslararası alanda ortak dil olmayı henüz başaramamıştır. 

Esperanto dilini anadil olarak kabul edenlerin sayısı 200 ila 2000 kişi arasındadır. (Bu sayı 1996 verilerine göredir. 2020 itibarıyla bu sayı ciddi artış göstermiştir.)

Esperanto Dili, Doktor Umut’un Uydurma Dili mi?

Dr. L. L. Zamenhof, yaşadığı kentte bulunan dört farklı Yahudi topluluğunun aralarındaki farklı dillerden kaynaklı oluşan iletişim sorununu çözmek amacıyla Esperanto dilini geliştirmiştir. Fakat zamanda Esperanto davası bu amacın ötesine geçti ve uluslararası ortak dil olma ülküsüne ulaştı. 

İlk zamanlar Rusça etkin biçimde kullanılmış, zamanla diğer Romen ve Cermen dillerinden faydalanılarak daha kapsamlı bir sözcük haznesine ulaşmıştır. En kesin kurallarını ise Zamenhof, 1905 yılında Bolonya Deklarasyonu ile birlikte belirlemiştir. Dil üzerinde sert değişiklikler de yasaklandı. 

Etimolojisi (Kökenbilim)

Esperanto” sözcüğü aslen Fransızca kökenlidir. “Umut Etmek” anlamına gelen “espérer” sözcüğüne dayanır. Özgün adı ve Esperanto dilindeki karşılığı ise “Lingvo Internacia” (Uluslararasıdil) şeklindedir. 

Tarihi Gelişim ve Esperanto’nun Geçmişi

L.L. Zamenhof (Polonya’lı Göz Doktoru) tarafından ilk olarak 1870 – 1880 arasında geliştirilmiştir. 1887’de ise yayımlanmıştır. 1905 yılında ise ilk temel kuralları belirlenmiştir. 

Esperanto dili, Zamenhof’un yaşadığı bölgedeki Yahudi cemaatlerinin farklı dillerden kaynaklı iletişimini kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş, sonradan uluslararası dil olma amacı güdülmüştür. 

İngilizce’deki  fiillerin şahıslara göre çekimlenmesini gereksiz bulup, dilbilgisi sistemini ona göre uyarlamıştır. Dil, öğrenimi oldukça kolay yapıya ulaştırılmıştır. 

Kelime ezberlemek ise çok zorlu bir süreçti. Zamenhof, Rusça öğrenmeye başladığında  kelime sonuna getirilen eklerle bu işlemin daha az bir çabaya indirilebileceğini fark etti. Sözcük haznesini dünyada en yaygın öğretilen, kullanılan diller olan Romen ve Cermen dillerinden seçti. 17 Aralık 1878’de birkaç arkadaşı ile hem kendi, hem de Esperanto için “Lingwe Uniwersala (Dünya Dili)” adıyla  dilin doğuşunu da kutlamıştır. 

1881’de ise dilde değişiklikler yapıldı. İsmi Lingvo Universala olup, w yerine v harfi, çoğul takısı olan “-es” yerine “-oj” takısının benimsendi. 

O zamanda Esperanto dilinde “á, ć, é, ħ, -ó, ś, ź” harfleri vardı. Şahıs zamirleri de bugünkü halinden farklı idi. Zamenhof, zamanla bu harfleri ve kuralları değiştirdi. “ć, ħ, ś, ź” yerine “ĉ, ĥ, ŝ, ĵ” harflerini getirdi. “” harfleri ile verilen sesi karşılamak için de “ĝ” harfini getirdi. 

Esperanto Yapay Dili, ilk olarak Rus İmparatorluğunda, sonra Batı Avrupa, Arjantin, Kanada, Cezayir, Şili, Japonya ve Meksika, Peru derken tüm dünyaya yayılmaya ve tanınmaya başladı. 

1905 yılından bu yana her yıl Esperanto konulu dünya kongreleri yapılmaktadır. (I. ve II. Dünya Savaşı ile Koronavirüs yılları haricinde)

1930 yılında Adolf Hitler, tüm Esperanto konuşanları Milliyetçi karşıtı olarak görüp, hem de Zamenhof’un Yahudi olması nedeniyle  Esperanto dilini Almanya’da yasaklamıştır. 

Türkiye’de Espranto Dilinin Etkileri

Esperanto dili, Osmanlı topraklarında ilk “Anakreon Stamadias” isimli Rum tarafından kullanılmaya başlandı. Beyoğlu’nda Esperanto Cemiyeti dahi kurdu. 1921 – 1924 yıllarında ise Esperanto dilinde gazete bile yayımladı. 

Esperanto Dilinin Dil Bilimsel Nitelikleri

Yapay dillerin en önemli özelliği, bir doğal dilden etkilense de doğrudan bir dile bağlı olmamasıdır. Esperanto dili de bu nitelikte bir dildir. Sözcük bakımından Romen dilleri grubuna dahil edebiliriz. Fakat yapı bakımından sondan eklemeli, kimi zaman önden eklemeli ve ayrıca tek heceli diller grubuna da dahil edilebilir. Fonetik olarak ise Slav dillerine çok daha yakındır. Anlam bilimce incelenecek olursa Hint-Avrupa dillerine dahil edebiliriz.  Esperanto dili de tıpkı Türkçe, Al Bakiyye dili gibi serbest cümle dizilimine sahiptir. Cümlede öğelerin yerleri değiştirilse de anlam değişmez. 

Esperanto Dünyası

Resmi Dil Statüsü

Henüz, günümüze kadar resmi dil olarak kabul edilmemiştir. Esperanto dilini resmi ülke dili olarak kabul eden bir ülke olmamıştır. Fakat buna yakın birtakım girişimler görülmüştür. 

Belçika ve Almanya arasında yer alan Özerk “Moresnet” adlı bölgede Esperanto çok fazla konuşulma oranına ulaşmış ve ülkenin son zamanında resmi  dili  olarak benimsenmesi ve kabulü gündem olmuştur. Fakat 1920’de Belçika bölgeyi kendisine bağlamış ve bu girişimin gerçekleşmesini engellemiştir. 

19688 yılında Adriyatik Denizi’nde küçük bir platform tarzı Rose Adası’nde mikro devlet inşaa edilmiştir. Esperanto dili ise resmi dil olarak seçilmiştir. Fakat hiç bir ülke bu devleti tanımamıştır. 

Bazı Esperantist’ler, Esperanto dilinin bir ülkeye ait resmi dil olarak kabul edilmesine pek sıcak bakmaz. Çünkü onlar dilin tarafsızlık ilkelerini zedeleyeceğini düşünürler. 

Esperanto Kuruluşları

Dünya çapında çok sayıda kuruluş, oluşum ve örgütlenme Esperanto dili ekseninde faaliyet göstermiş, göstermeye de devam edenler bulunmaktadır. Kimisi uluslararası çapta, kimisi de yerel bazda işlev gösterir. 

Bazı bilinen kuruluşlar:

  • Akademio de Esperanto
  • UEA (Esperanto Dünya Derneği)
  • TEJO (Tutmonda Esperantista Junulara Organizo)
  • Dünya Esperantocu Gençlik Örgütü

Esperanto Topluluğu

Günümüzde Esperanto dili İnternet üzerinde buluşan ve dünyayı gezmek maksatlı toplanan kişilerin haberleşme dili olarak ön plana çıkar. Yıllık yayımlanan “Pasporta Servo” isimli kitapçı bu konuda bizlere yol gösterecektir. 

Esperanto Simgesi

Bilinen ve en yaygın kullanılan simgesi yeşil renkli yıldızdır. Yıldız umudu, yıldızın beş ucu da beş kıtayı temsil eder. 

Anadil Statüsü

1000’in üzerinde kişi Esperanto dilini anadil olarak kabul eder. Esperanto toplantılarında tanışmış çiftlerin çocuklarının anadili genelde Esperanto dilidir. İlk etapta anadilleri Esperanto dilidir. Bu çocuklar büyüdükçe yaşadıkları ülke dilini benimsemekte ve o ülke dilini anadil olarak devam ettirmektedir. 

Dini Statüsü

Japonya’da Oomoto dini, İran’da Bahâîlik ve yine İran’da İslam dini için birtakım etkiler Esperanto dili ile etkileşim görmüştür. 

İran’da Ayetullah Humeyni, Esperanto dilini öğrenmeye davet etmiş ve hatta Kur’an-ı Kerim’i Esperanto diline çevirip, yayımlatmıştır. 

Türkçe ve Esperanto Dili

Sözcük bakımında Avrupa dillerine daha yakındır ancak yapı ve oluşum bakımında Türkçe ile ciddi benzerlikler gösterir.

Temel Benzerlikler: 

  • İki dilin alfabesi de Latin kökenlidir. İkisinde de Q, W, X harfleri bulunmaz. 
  • Her ikisinde de ğ ve ü benzeri yazım ve işlev mevcuttur. Mutlaka bir ünlüden sonra gelir ve kelime başında bulunmaz. 
  • Her harfin bir ses değeri ve yazımı vardır. 
  • Sözcükler basit, türemiş ve birleşik yapıdadır. 
  • İsmin belirtme hali vardır, cümle sıralaması serbesttir. Türkçe’deki -ki ile Esperanto’daki -ke benzer nitelikte cümle yapısına sahiptir. n

Esperanto Alfabesi

Büyük harfler:A, B, C, Ĉ, D, E, F, G, Ĝ, H, Ĥ, I, J, Ĵ, K, L, M, N, O, P, R, S, Ŝ, T, U, Ŭ, V, Z
Küçük harfler:a, b, c, ĉ, d, e, f, g, ĝ, h, ĥ, i, j, ĵ, k, l, m, n, o, p, r, s, ŝ, t, u, ŭ, v, z
Harf adları:a, bo, co, ĉo, do, e, fo, go, ĝo, ho, ĥo, i, jo, ĵo, ko, lo, mo, no, o, po, ro, so, ŝo, to, u, ŭo, vo, zo

Kaynaklar

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir