Ara

Teknoloji ve Yapay Dilcilik

Günümüz teknolojisini yabana atmamak gerekir, her konuda işlerimizi kolaylaştırıyor. Yapay dilcilikte bile. Evet bugün yapay dilcilik bu kadar çok gelişmişse bunu teknolojiye de borçludur. Peki ya 1800’lü yılların sonlarına Polonya’ya gidersek Esperanto’nun mucidi Zamenhof‘tan örnek verirsek bize göre daha avantajlıydı diyebilir miyiz?

Zamenhof’un avantajı çok kültürlü bir coğrafyada birbirine destek çıkma konusunda ün yapmış musevi azınlığa sahip olmasındandı lakin teknoloji yönünden dezavantajdaydı. Bugünkü teknolojik imkanlar o zamanlar yoktu.

Günün İmkanı

Bugünkü yapay dilcilik yapmak isteyenlerin elinde her imkan var; cep telefonu, laptop, masaüstü bilgisayar yahut klasik kağıt ve kalem. Peki 1 asır önce? Tükenmez kalem bile yeni patenti alınabilmiş bir şey. Otomatik yazı yazmak için daktilo var. Sadece daktilodaysa harf hatası yaptın mı? Yandı gülüm keten helvaHhem daktilo klavyesi gürültülü takır takır takır… Bir şey günümüz klavyeleri gibi sessiz sakin değil. Kaldı ki masaüstü klavyelerin sesinden bile rahatsız olanlar varken daktilo seslerine nasıl tahammül ederlerdi? Hayal edebilir misiniz?

Kağıt kalemdi çözüm tasarlama aşamaları ilk denemeler kağıt kalemle olurdu ancak. Teknoloji günümüzdeki kadar gelişmediği için kağıt üretimi ve kalem üretiminin hızının da şimdikinden kat kat yavaş olacağını da aklımızdan çıkartmayalım.

Kalem ve kağıdımız var, dil yapacağız ne yapmak lazım 1 asır evvel? Yabancı dil bilmemiz lazım. Çok dilli ortamda büyüdüysek avantajdayız elbette lakin dil konusunda sınırsız imkanlara sahip değiliz. Dünya üzerindeki en baba birkaç dili bilebiliyorsun lakin avrupada yaşayan birisi olarak ekvatoral kuşakta konuşulan dillere dair bilgilerin kısıtlı oluyor. Bugün internet üzerinden ilkel kabile dilleri ve yapıları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Peki Esperantonun yapımcısı olabilir miydi bilgi sahibi? Uğraşması gerekirdi. Bir sürü zahmete girmesi gerekirdi. Zaman alırdı yani.

Kaynaklar

Günümüz yapay dilcileri için internette yığınla etimoloji kaynağı, yığınla interaktif çeviri sistemleri var 1 asır evvel yoktu bunlar harika işler çıkarmak için birçok dili aynı anda karıştırmak mümkün değildi.

Depolama diyelim şimdi de. evde görünmez kaza ya yangın çıksa çalışmalarınız kül olsa yandı gülüm keten helva yine. cd yok, flaş disk yok, google drive gibi bulut hizmetleri yok emekler yandı bitti kül oldu. Ama artık internet var emekleriniz kaybolmuyor bir yerde yok olsa başka bir yerde var olmaya devam ediyor. İşte bir yapay dilci için büyük velinimettir bu.

Her meşakkate katlanıp dili yaptınız mı? Tanıtıma geldi sıra. Hadi bakalım nasıl tanıtacaksın? 1 asır evvelin despot dünyasında önce sansürden geçireceksin bu yapıtını. Sonra dünya ülkelerine teker teker çoğaltıp yollayacaksın. Büyük masraf. Bugünkü gibi internetin başında bedavaya gönderme olasılığı yok. Herkese de ulaşma imkanın yok ancak dil bilimciler, edebiyatçılar ilgilenir . Bugünkü gibi sokaktaki adama ulaşma şansın yok. New York’ta bir marangozun misal durup dururken dilinizle karşılaşma imkanı yok lakin bugün var. Marangoz Youtube’da akıllı telefonuyla video izlerken sizin diliniz karşısına çıkar mı? çıkar.

Sonuç: Teknoloji ve Yapay Dil

Belki 1 asır evvel bu işle meşgul olmak isteyenler oldu fakat çevresinde kendilerinden başka yapay dilci görmedikleri için “saçma bir uğraş” deyip köşelerine çekildiler. Şevkleri kırıldı lakin bugün teknoloji sayesinde yapay dilciler yalnız olmadıklarını öğretti.

1 asır evvel yapay dilciler dillerinde eser vermek için uzun zaman harcardı. Şimdi yapay dil içeriği üretmek olabildiğince kolaylaştı.

İşte yapay dilciliği teknoloji böyle geliştirdi. 1 asır önce bugünkünden daha büyük bir emek isterdi yapay dilcilik. Teknoloji ve yapay dil artık bir bütün gibi.

Bir yanıt yazın

Kategoriler

Son yorumlar